Önceki yazıda iPad’in hedeflediği 7 ana konuda neler yapabileceğinden bahsetmiştik. Bu yazıda ise bunlara ek olarak iPad’in odaklandığı 7 alanda netbook’lar ile bir karşılaştırmasını yapmaya çalışacağız. Altını çizmekte fayda var, iPad’i henüz test etme, uzun uzun deneyimle şansımız olmadığı için buradakiler tamamen lansman, lansman sonrası ve videolardaki görüntülere dayanan yorumlardır…
iPad’in yerini almak istediği netbook’lara bakacak olursak, aslında laptop ile mobil cihazların arasında yer alan farklı bir ürün yerine, laptop’ların ucuz, yavaş ve basit hallerini görebiliyoruz. Fiyatları düşük, çünkü kullanılan malzemelerin kalitesi düşük. Aynı marka bir laptop’taki malzemeden daha kalitesiz genellikle… Intel Atom işlemciler kullanıyorlar, düşük güç tüketimi ve performansın yüksek olabilmesi için, ancak şarjlar genellikle 2-3 saat arasında oluyor. Eğer ki büyük pil kullanılırsa, ki bu da cihazın boyutunu ve ağırlığını arttırıyor, ancak o zaman 5-6 saatleri görebiliyoruz. Ekranlar genelde 10 inç altında, hatta 7 inç olan modeller bile var. 1024×600 çözünürlük ile bu ekranlarda internet deneyimi laptop’takinden oldukça aşağıda kalıyor diyebilirim (sebebi aşağıda…). Çözünürlük, kalite ve pil ömrü yüksek bazı netbook’lara bakarsak da fiyatın oldukça yukarılara çıktığını görüyoruz malesef…
Elbette sadece internet deneyimi değil, çözünürlüğün yanında getirdiği ciddi başka sıkıntılar da mevcut. Ofis belgelerini görüntülemek problem, yukarıya sığmayan toolbar’lar arasında dolanmak, açılan kocaman menülerden seçim yapmak, kısacası her şey problem. Netbook’ların çok büyük çoğunluğunda Windows 7 türevleri kullanıldığını hesaba katarak, biz istesek de istemesek de, hemen hemen her uygulamada ekranın üstünde ve altında sürekli yer kaplayan bir sürü ikon ve bar mevcut olduğu çıkarımını da yapabiliriz… “Neden böyle?” diye soracak olursanız yanıt çok net: Çünkü tüm işletim sistemi böyle tasarlanmış. İşletim sistemi, büyük ekranlı, yüksek performanslı -işlemci ve RAM’in kuvvetli olması beklenen- ve en önemlisi klasik şekilde kontrol edilecek, yani klavye ve mouse ile etkileşime girilecek bir biçimde tasarlanmış durumda…
İşte problemin temelinde de bu yatıyor aslında: Netbook’ların kullandıkları işletim sistemi ufak ekranlı, ve farklı etkileşimlerle (mesela parmak?) kullanılacak şekilde tasarlanmış değil. Eğer öyle tasarlandığı iddia ediliyorsa da kötü tasarlanmış diyebiliriz hatta. Daha da kötüsü, tüm bu netbook’larda çalışan işletim sisteminin üzerinde çalışan hiç bir program da netbook’lar için tasarlanmış değil…!
İşin özü, problem aslında çok derinde… Klasik bir laptop veya desktop uygulamasını, mobil platforma uygun hale getirmek için ekranı ufaltmak, uygulamanın çözünürlüğü küçültmek ile asla ama asla doğru olmaz. Yapılması gereken şey özelliklerin kısıtlanarak, uygulamanın temel amacının ortaya çıkartılması, ve programın da buna göre yeniden tasarlanması olmalıdır… Ama netbook’larda buna izin veren bir işletim sistemi ve böyle bir vizyon kesinlikle yok.
Fazla uzatmadan, iPad’i netbooklardan ayıran bazı farklara gelelim isterseniz:
- Biraz önce de bahsettiğimiz gibi, iPad’in işletim sistemi, özel olarak parmak ile etkileşim için tasarlanmıştır. iPhone işletim sistemi kullanan iPad, Apple’ın kullanıcılara sunduğu bu deneyimin 3.senesindeki uzmanlığının bir ürünüdür.
- iPad üzerinde App Store’daki hemen hemen tüm uygulamalar sorunsuz ve güncelleme gerektirmeden çalışacaktır. Tüm bu uygulamalar iPhone işletim sistemi özelinde, yine benzer deneyimi yaşayan kullanıcılar için geliştirilmiş ve kullanılmaktadır.
- iPad üzerinde çalışan tüm Apple uygulamaları (Safari, Mail, iPod, Calendar vb…) iPhone’daki deneyimin iyileştirilmesi ile yeniden yazılarak iPad’e aktarılmıştır. Tüm uygulamalar iPad’e özel olarak en baştan, daha iyi bir deneyim için tasarlanmıştır.
- Apple’ın ofis paketi olan iWork, iPhone’da olmamasına rağmen iPad için yeniden yazılarak iPad ekranında kullanılabilecek şekilde tasarlanmış ve kullanıcılara sunulmuştur, hem de orjinalinden daha ucuza…! Böylelikle netbook’larda ofis paketi kullanılırken çekilen eziyetin bir benzerinin yaşanmaması amaçlanmıştır.
- iPad’e özel olarak geliştirilecek oyunlar ile Apple, iPhone’daki oyun konusundaki başarısını bir adım daha ileriye taşıyacaktır. Büyük ekran, daha fazla kullanılabilir alan, daha iyi işlemci ile iPhone’a kıyasla çok daha iyi oyunların yapılması kimse için sürpriz olmayacaktır.
- Ayrıca halihazırda App Store’daki onbinlerce oyun, iPad’in büyük ekranında çok daha keyifli bir deneyim sağlayacaktır.
- Netbook’larda HD videoları oynatmakta bile sıkıntı yaratırken, müzik dinlemek ve müzik arşivini güncel tutmak için ek programlar ile uğraşılırken iPad bu sorunları seneler önce çözmenin vermiş olduğu rahatlık ile iPod’u kullanacaktır. Hem 720p kalitesindeki HD videolar, hem iTunes programı, hem de elbette ki iTunes üzerindeki satış modeli ile…
- Macintosh kullanıcılarının fotoğraflarını arşivleme, düzenleme ve görüntüleme için kullandıkları iPhoto yazılımının biraz kırpılmış, ama iPhone’a göre çok daha kaliteli ve zengin versiyonu iPad’in içinde gelmektedir. Netbook’larda ise tüm fotoğraflar sabit diskin köşelerinde kaybolmaya hazır beklemektedir.
- Netbook’ların eKitap konusunda herhangi bir hareketi bile olmamasına karşın, iPad Apple’ın bu konudaki yeni dükkanı iBooks ile netbook’ları bile değil, direkt olarak Amazon Kindle ve benzeri eReader’ları hedeflemiş ve büyük yayınevleri ile anlaşmalarını tamamlamıştır.
- Netbook’ların touchpad’leri ufacık, kullanması zor iken iPad’deki dokunmatik ekran neredeyse karşılaştırılamayacak bir kullanıcı deneyimi sunacaktır. Nokia 6230i ile iPhone’u karşılaştırmak gibi diyebiliriz aslında buna…
- En iyi netbook’ların bile pil ömürlerinin 5-6 saat olmasına karşın iPad 10 saat pil ömrü vaadetmektedir. Bu konuda biraz kafalar karışık diyebiliriz aslında. Pil ömrünün film izleyip müzik dinlerken daha kısa olacağı konuşulurken, yapılan açıklamalar yük altında da iPad’in 10 saate yakın süren bir pil ömrüne sahip olacağı yönünde… Denemeden bilemeyiz elbette 🙂
- Taşınabilirlik ve kullanım için çok ama çok önemli olan ağırlık ve incelik konusunda ise, tüm bu özelliklerine karşın iPad, çoğu netbook’a göre nerdeyse yarı ağırlıkta ve inceliktedir…
- İnternet deneyimi konusuna küçük bir ekleme yapmak gerekirse, netbook’lardaki o ufacık touchpad’de scroll yapmak işkence haline gelirken, iPad’de parmakla sayfayı aşağı-yukarı, veya sağa sola kaydırmanın kolaylığı bile netbook’lar ile olan kıyaslamada aradaki farkı açan bir özellik diyebiliriz.
Bu listeye daha pek çok madde eklenebilir. Ancak ana fikri paylaşmak ve iPad’in piyasadaki netbook’lara göre neden avantajlı olduğuna dair yorumlarımızı toparlamak adına yeterli olduğunu söyleyebiliriz sanırım.
Bir sonraki yazıda ise biraz daha yukarıdan bakarak, iPad’in Apple için ticari anlamda başarı sağlayabilmesi için elinde neler olduğunu inceleyeceğiz. Bu yazı ile, Apple’ın iPad lansmanı ile birlikte sahip olduğu ödeme platformu, satış dükkanları ve kullanıcıları ile piyasadaki konumunu biraz daha doğru görebileceğiz.
inanilmaz sacma. flash destegi yok app store disinda legal software soruceu yok. her ne kdr netbooklar noteboklardan kotu olsada, islevsel olarak aralarinda bir fark yokken en azindan ipadin macosx kadar islevsel olmasi lazim netboklarla kiyaslanmasi icin. gerisi teferruattir…
Her toplantıda müşteriler de konusu açılıyor. iPad’den bahsediyorum. Herkes içinde niye MacOSX yok diyor (bilenler). Geriye kalan kısım ise eğer iPhone kullanıyorlar ise kesin alacaklarını söylüyorlar. Bir kesim de iPhone düşmanı (nedense) Blackberry kullanıyorlar ve asla almayacaklarını söylüyorlar. Ama izlediğim şudur; bu kesim hızla yeni metal kasalı MacBook’lar ile Mac dünyasına geçiş yapıyor ve bir süre sonra bir iPhone ediniyorlar. Kişisel görüşüm, iPad’in iPhone’dan daha büyük bir patlama yapacağı ve özellikle saha ekiplerinde ellerindeki notebookların yerini alacağı şeklinde. Örneğin biz Sevenice olarak iPhone’dan daha fazla bir pazar yaratacağını düşünüyoruz iPad’in yazılım üretimi açısından.
Daha şimdiden bazı müşterilerimiz kendi saha ekiplerinden notebookları geri alıp yerine iPhone vermiş durumdalar. iPad ortaya bir çıksın, o karşı çıkanları toplantıda ellerinde iPad’ler ile göreceğiz diye düşünüyorum.
Steve çok akıllı bir hareket yaptı aslında, Mac’e karşı duran veya daha doğrusu uzak duran bir kesimi iPad ile Mac dünyasına sokacak. BlackBerry kullansa da iPad alacak sonra belki bir iMac ve sonra iPhone. Zaten Windows kullanan birisi eğer Microsoft.Net yazılımcısı değil ise Mac ile tanıştıktan sonra geri dönmesi imkansız gibi geliyor bana.
Uzun lafın kısası iPad bir sürü şeyi değiştirecek, hep birlikte yaşayıp göreceğiz.
I pad 1 bende var. Cok ovdunuz ama ikincisini ve sonrasini almam ornegin internette bir sitede ornegin ikinci el arac ararken modeller yazan pencereyi aciyorsunuz ama listenin sadece gorunen tarafina bakabiliyorsunuz listeyi asagiya dogru kaydiramiyorsunuz bir cozum var mi?
Elbette, tek parmak yerine iki parmağınızı kullanarak kaydırabilirsiniz.. 🙂