Mac’in kalbi olarak adlandırdığımız Mac işletim sistemi Mac OS X’in yeni versiyonu Lion dün gerçekleştirilen ‘Back to the Mac’ etkinliğinde resmen duyurulmuş oldu. Ayrıca etkinliğin adının neden ‘Back to the Mac’ olduğunu yine sayede öğrenmiş olduk.
Apple, Mac deneyimini önce iPhone’da, iPhone’dan öğrendiklerini iPad’de hayata geçirdiğini, ve sıranın şimdi de yeniden Mac’e geldiğini söylüyor. Dolayısıyla iPhone ve iPad’de kazanılan tecrübe, şimdi Mac’e dönüş yapılarak entegre edilecek.
Steve Jobs, sunumunda geçmişte öğrenilen temel şeyleri şu şekilde özetledi:
- Multi-Touch Gestures (birden fazla parmağımızla yaptığımız hareketler)
- App Store (iPhone’da müthiş bir başarı yakalayan model)
- App Home Screens (Uygulamalarımıza kolayca erişim imkanı)
- Full Screen Apps (Tam ekran çalışma imkanı)
- Auto Save (Sürekli kaydetme ile kaydetme ihtiyacının ortadan kalkması)
- Apps Resume when launched (Uygulamayı açtığımızda kaldığımız yerden devam edebilme)
Anahtar noktalar diyebileceğimiz bu listedekilerden öğrenilenler Mac OS’e bir şekilde dahil edilmeye başlanacak diyebiliriz. Elbette aynısı olarak değil, ancak Mac platformuna uygun formlarda…
Yeni Mac OS Lion’da pek çok farklı özellik olacağı söylendi ancak bunlardan sadece önemli birkaç tanesine değinildi.
App Store’un müthiş başarısını duymayan kalmadı desek pek de yanlış konuşmamış oluruz aslında. 7 milyar uygulamanın download edildiği App Store, hem uygulama keşfetmek hem de kolayca yüklemek için müthiş bir araç olarak iPhone ile hayatımıza girmişti. Şimdi de bunun bir benzerini Mac platformu için hayata geçiriyor Apple: Mac App Store.
- Uygulama keşfetmek için en doğru yer
- Tek tıklama ile yüklemeler
- Ücretsiz ve ücretli uygulamalar
- Otomatik yükleme
- Otomatik güncelleme
- Bir kez satın al, tüm bilgisayarlarında kullan
Apple, mobil cihazlardan sonra Mac ve PC dünyasına da uygulama yüklemenin ne kadar kolay olması gerektiğini kanıtlamak istiyor gibi… Mart ayındaki bir gelişmeyle SihirliElma’da da değindiğimiz Mac App Store’un hayata geçmesi çok ama çok önemli bir gelişme. Bu konuyla ilgili olarak daha detaylı bir yazı paylaşacağız…
LaunchPad bir diğer yenilik. Temel anlamda uygulamalarımı için bir ‘home screen’ yani iPhone’daki gibi bir görüntü diyebiliriz. Ekranda tüm uygulamalarımızı görebilecek, klasörleyebilecek, ve iPhone’da olduğu gibi bir el hareketiyle sayfalar arasında geçiş yapabileceğiz.
Mission Control adı verilen araç ise daha önce paylaştığımız Expose, Dashboard ve Spaces gibi verimlilik sağlayan araçları, ve yeni göreceğimiz tam ekran uygulamaları içerisinde barındıran bir araç. Tek hareketle hepsini birden görebilmeyi ve hızlı bir şekilde erişebilmeyi sağlıyor. Görünüşte fena değil, ancak kullanmadan henüz bir şey demek zor…
Bu arada tam ekran uygulamaların (Full Screen Apps) ne olduğuna kısaca değinmekte fayda var. Tam ekran derken, uygulamamızın normal penceresinin tam ekran yapılmış olmasından bahsetmiyoruz aslında. ‘Tam ekran uygulama’ kullanıcı için gereksiz görülen tüm detayların temizlendiği, kullanıcının sadece yapmak istediğine odaklandığı bir görünüm aslında. Eğer PDF okuyorsak tam ekran bir PDF görüyoruz, başka bir şey değil. Eğer iPhoto’da çalışıyorsak, ekranımız tamamen fotoğraflara ayrılmış oluyor. Örnekler için şuraya göz atabiliyoruz: http://www.apple.com/macosx/lion/
Peki o kadar anlattık, ne zaman ve ne kadara Lion’a sahip olabiliyoruz? Mac OS Lion 2011’in yaz aylarında satışa sunulacak, ancak fiyat konusunda henüz bir açıklama yok.
‘Fakat yakın zamanda önümüzde bir gelişme yok mu?’ diye soranlar için belirtelim, Mac App Store 90 gün içerisinde hayata geçecek! Kasım ayından itibaren uygulama geliştiriciler uygulamalarını onay için göndermeye başlayacaklar ve muhtemelen 2011 başı gibi Mac App Store’u kullanmaya başlayacağız… 🙂
Mac dünyasını ciddi şekilde etkileyeceğine inandığımız bu gelişmeyi paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz. 🙂 Mac App Store ile çok daha rahat uygulama keşfederek, yükleme ve güncelleme işlemlerini de artık sorunsuz olarak gerçekleştirebileceğiz…