200’ü aşkın yazı yazmışız, ancak MobileMe‘den hiç bahsetmemişiz. Sihirli Elma’nın değerli okuyucularından gelen yorumlar sonrasında Apple’ın “MobileMe” adlı servisiyle ilgili bir yazı yayınlamanın faydalı olacağını düşündük… 🙂

MobileMe Nedir?

MobileMe, nerede olursak olalım e-posta, kişiler (adres defteri), takvim, fotoğraflar ve önemli dosyalarımıza kolayca erişmemizi sağlayan bir servis. MobileMe, bu bilgilerimizi “bulutta” (yani internet üzerinde) saklıyor ve Mac, iPhone, iPad, iPod Touch ile ya da Windows bilgisayarlarımızla eşzamanlıyor (senkronize ediyor). Böylece örneğin Mac’imizdeki “Adres Defteri”nde yaptığımız bir değişiklik, saniyeler içerisinde, kablosuz olarak iPhone’umuzun rehberinde de görünebiliyor.

MobileMe içerisinde neler var?

MobileMe içerisinde bize pek çok farklı servis sunuluyor: E-Posta, Kişiler (Adres Defteri), Takvim, “iPhone’umu Bul” Servisi, Galeri (fotoğraflarımız ve videolarımızı kolayca paylaşabilmemiz için) ve dosyalarımızı saklamamız için de 20 GB’lık bir alan.

1. E-Posta

MobileMe servisini kullanmaya başladığımızda, “@me.com” uzantılı bir e-posta adresimiz oluyor. Böylece Mac, iPhone, iPad, iPod Touch gibi cihazlar ya da web üzerinden e-posta alıp gönderebiliyoruz. Push (Anında İlet) desteği sunan MobileMe sayesinde de tüm e-postalarımızı hızlı ve kolayca alabiliyor, tüm hesapların eşzamanlı olarak çalışmasını sağlayabiliyoruz.

2. Kişiler (Adres Defteri)

Adres defterimizi Mac üzerinde nasıl kullanabileceğimizi “Mac101: Adres Defteri (Address Book) nedir? Nasıl kullanılır?” yazısında detaylıca paylaşmıştık. MobileMe sayesinde de bu adres defterini web üzerine taşıyarak hem kolayca yedeklemiş oluyor, hem de kablosuz bir şekilde tüm cihazlarımızda eşzamanlanmış olmasını sağlayabiliyoruz.

Örneğin Mac’imizde bir kişinin bilgilerini değiştirdiğimizde, saniyeler sonra bu değişikliği iPhone’umuzda görebiliyoruz. Böylece kablosuz bir şekilde tüm adres defterimizi senkronize etmiş oluyoruz 🙂 Ayrıca iPhone’umuzun ya da Mac’imizin başına talihsiz bir kaza dahi geldiği zaman, tüm bilgilerimize yine web üzerinden de ulaşabiliyoruz.

3. Takvim

Kişiler’e benzer şekilde, yine MobileMe sayesinde, takvim bilgilerimizi de saklayabiliyor ve tüm cihazlarımızla eşzamanlayabiliyoruz.

4. iPhone’umu Bul (Find My iPhone)

“iPhone’umu Bul” (Find My iPhone) sayesinde tanımladığımız cihazlarımızın harita üzerinde nerede olabildiklerini görebiliyor, bu cihazlara mesaj gönderebiliyor, cihazlarımızı kilitleyebiliyor ve de hatta tüm içeriklerini silebiliyoruz. Günlük kullanımda hiç işimizin düşmeyeceği bu servis, kayıp veya çalıntı durumlarında ise hayat kurtarıcı olabiliyor.

NOT: iPhone’umu Bul ile ilgili detaylı bir yazıya kardeş blogumuz olan iPhoneTurkey.biz’den erişebilirsiniz: Find My iPhone and iPad – Ücretsiz Cihazımı Bul Servisi

5. Galeri

Arkadaşlarımız ya da ailemizle paylaşmak istediğimiz fotoğraflarımızı ve videolarımızı bize özel olan şık bir web sitesinde paylaşabiliyoruz.

6. iDisk

iDisk, Dosyalarımızı saklayabileceğimiz ya da kolayca paylaşabileceğimiz, internet üzerinde bulunan, Mac, iPhone, iPad, iPod Touch ya da bir Windows bilgisayardan da erişebileceğimiz bir disk alanı.İlk başta 20 GB olan bu alan, ek ücret karşılığında arttırılabiliyor elbette.

MobileMe ücretli mi?

Denemesi bedava! 🙂 MobileMe’yi 60 gün boyunca, tamamen ücretsiz bir şekilde kullanabiliyoruz. Ancak 60 gün sonrasında üyeliğimizi iptal etmezsek, otomatik olarak kredi kartımızdan 1 yıllık üyelik bedeli tahsil ediliyor. Bu yüzden eğer deneme hesabı açtıysak, 59.gün için takvimimize bir hatırlatma koymakta fayda var 😉

ÖNEMLİ NOT: Deneme süresini başlatmak için geçerli bir kredi kartımızın olması gerekiyor. Deneme süresi bittikten sonra da -eğer iptal etmezsek- yıllık üyelik bedeli kartımızdan çekiliyor ve üyeliğimiz başlatılıyor.

MobileMe’yi 60 gün boyunca denemek için me.com/signup sayfasına göz atabilirsiniz.

Gelelim ücretine; MobileMe servisinin Türkiye’den 1 yıllık kullanımı için 65.29 Euro ödememiz gerekiyor. Farklı ülkeler için farklı ücretler mevcut, örneğin: ABD’deysek $99, Avrupa Birliği ülkelerinden birindeysek de 79 Euro. Tüm fiyatları görmek için buraya tıklayabiliyoruz.

MobileMe almaya değer mi?

MobileMe’nin ücretli olduğunu öğrendikten sonra akla gelen ilk soru genelde “Parasının karşılığını veriyor mu?” oluyor. MobileMe içerisindekileri tek tek değerlendirerek buna bir yanıt vermeye çalışalım.

E-Posta

E-Posta konusunda MobileMe’nin şu haliyle vasatın üzerinde olduğunu söyleyemeyiz. Pek çok ücretsiz ve iyi e-posta servisleri varken (Gmail, Yahoo, Hotmail vb.) MobileMe bu konuda diğerlerinin ötesinde bir hizmet sunmuyor. Özellikle de Gmail gibi çok güçlü bir e-posta servisine alıştıysak, bu alışkanlıklardan kopmak zor.

Ancak MobileMe’nin bize sağladığı “push mail” özelliği sayesinde, e-postalarımızı kontrol etmeye gerek kalmadan, direkt olarak posta kutumuza düşmesi önemli ve faydalı bir özellik diyebiliriz.

Kişiler (Adres Defteri)

En çok faydalandığım servislerden bir tanesi Kişiler. iPhone da kullandığım için, bu özellik sayesinde tüm adres defterimi kablosuz bir şekilde eşzamanlayabiliyorum. Her eşzamanlama için iPhone takıp çıkartmakla uğraşmayanlar için oldukça basit bir çözüm diyebilirim.

Takvim

iPhone’umda kullandığım takvim genelde Google Calendar takvimi, sebebiyse Gmail ile entegre olması. Dolayısıyla her ne kadar takvim özelliği çok iyi olsa da, benim için takvim ve e-posta birlikte olduğu için MobileMe’nin takvimini pek kullanmıyorum. Kullanmak için de şu anda güçlü bir sebep göremiyorum.

iPhone’umu Bul (Find My iPhone)

İşte geldik MobileMe’nin kilit servisine! 🙂 iPhone ve iPad’imin tanımlı olduğu bu servis, acil durumlarda işe yarayacak, belki de hayat kurtaracak kadar kritik bir öneme sahip. Cihazımın harita üzerinde nerede olabildiğini görebiliyor, mesaj gönderebiliyor, kilitleyebiliyor ve hatta tüm içeriğini bile silebiliyorum. MobileMe içerisinde, tartışmasız olarak en güçlü uygulama bu diyebilirim.

Galeri

Her ne kadar şık ve hızlı bir şekilde paylaşıma imkan tanısa da, Flickr ve Facebook gibi rakipler karşısında MobileMe’nin işi zor. Olmasa da eksikliğini aramazdım diye düşünüyorum.

iDisk

MobileMe gibi bir hizmet düşünüldüğünde iDisk’siz olması ayıp olurdu zaten 🙂 Ancak bu konuda da kullanım kolaylığı ve pratikliği düşünüldüğünde Dropbox daha fazla ön plana çıkıyor. Sihirli Elma’da da daha önce incelediğimiz Dropbox, arkadaşlarımızla da paylaştıkça bize daha fazla kapasite kullandırması ile, ücretsiz bir şekilde de kullanılabilen bir servis olduğu için bu konuda MobileMe zayıf kalıyor diyebilirim.

Tüm bunların yanında, MobileMe’nin henüz sadece ingilizce, almanca, fransızca ve japonca desteklediğini de hatırlatalım.

Google’ın servisleri mi yoksa MobileMe mi?

Google’ın sunduğu servislerle MobileMe’nin servisleri belli alanlarda kesişiyorlar diyebiliriz. Kişisel tercihini Google’ın e-posta ve takvim hizmetlerinden, Facebook’ta fotoğraf paylaşmaktan, Dropbox ile dosyalarını “bulut üzerinde” tutmaktan yana kullanan birisi olarak MobileMe’nin tek cazibesinin -şu an için- Find My iPhone olduğunu söyleyebilirim.

Ancak bir süredir devam eden söylentiler doğruysa, yakın zamanda MobileMe’de büyük yenilikler göreceğiz. Bu yenilenme sonrasında farklı servisler ile çok daha güçlü bir MobileMe, hatta belki de “iCloud” gibi bir isimle karşılaşabiliriz. Belki de bir seviyeye kadar bu servisin ücretsiz olacağını bile düşünebiliriz.

Fakat bunlar şimdilik sadece dedikodu 🙂 Ne olacağını önümüzdeki aylarda hep birlikte göreceğiz…