WWDC 2011 yazı dizimizin son yazısında iOS 5, iCloud ve iTunes Match’ten bahsediyoruz. Önceki yazılarımızı kaçıran okuyucularımız bu yazılara aşağıdaki bağlantılardan erişebilirler:
- WWDC 2011 Notları 1 – Mac OS X Lion
- WWDC 2011 Notları 2 – Mac OS X Lion
- WWDC 2011 Notları 3 – Mac OS X Lion & Türkçe Desteği!
iOS 5
iOS konusunda fazla yazı paylaşmıyouz bildiğiniz gibi. Bu geleneğimizi burada da devam ettiriyoruz, ve iOS5 ile ilgili tüm detaylar için sizi kardeş blogumuz iPhoneTurkey.biz’deki yazılara göz atmaya çağırıyoruz:
- iOS 5 ile Gelen Yeni Özellikler – I
- iOS 5 ile Gelen Yeni Özellikler – II
- iOS 5 ile Gelen Yeni Özellikler – III
Ancak her ne kadar iOS 5 detaylarına girmesek de, önemli gördüğümüz bazı rakamları sizlerle paylaşmadan geçemeyeceğiz 🙂
- Şimdiye kadar 200 milyondan fazla iOS cihazı satılmış (iPhone, iPod Touch, iPad)
- Mobil işletim sistemleri arasında iOS ilk sırada ve %44’lük paya sahip (ABD’de, ComScore Nisan 2011 verileri)
- İlk iPad lansmanından beri 25 milyondan fazla iPad satılmış, hala talebi karşılamakta zorlanıyor Apple
- iTunes Music Store’dan 15 milyardan fazla şarkı indirilmiş.
- iBookstore’dan 130 milyondan fazla kitap indirilmiş.
- 90.000’den fazla uygulama sadece iPad için geliştirilmiş.
- App Store’dan şimdiye kadar 14 milyardan fazla download yapılmış.
- Satılan uygulamalardan elde edilen gelirden geliştiricilere düşen pay ise 2.5 milyar dolar!
- iTunes Store, App Store ve iBookstore’da ise toplam 225 milyondan fazla kullanıcı hesabı mevcut.
Ve şimdi artık gelelim iCloud’a… 🙂
iCloud
iCloud’un ne olduğuna geçmeden önce, şimdiki durumu kısaca özetlemekte fayda var. 2000’lerin başından itibaren Apple’ın düşünce tarzına göre Mac’ler, diğer tüm cihazlarımız için (iPod, iPhone, iPad) bir merkez (hub) görevi görüyordu. Dolayısıyla “önce Mac ile eşzamanlıyor, ondan sonra kullanıyorduk.”
Ancak son birkaç senede işler biraz değişti. Çünkü cihazlar değişti. Artık her cihazın kendi resimleri, kendi videoları, kendine göre içerikleri var. Ve biz de tüm içeriklerin her zaman her yerde yanımızda olmasını istiyoruz.
Elbette böyle bir durumda bu cihazları tek tek eşzamanlamak bizim için işkenceye dönüşüyor 🙂
İşte Apple’ın bu probleme getirdiği çözümün adı iCloud. iCloud, merkeze kendisini koyuyor, ve Mac’i de diğer cihazlar gibi, merkezle iletişimde olan bir cihaz olarak görüyor. Böylece merkez artık dijitalleşiyor ve her yerden her cihazdan erişilebilir hale geliyor.
Örneğin iPhone’um ile çektiğim bir fotoğraf, ben hiçbir şey yapmadan önce iCloud’a gönderiliyor, iCloud da bu fotoğrafı Mac, iPod ve iPad’ime gönderiyor. Böylece eve döndüğümde çektiğim tüm resimleri diğer cihazlarımda da görebiliyorum 🙂
WWDC’de Steve Jobs iCloud hakkında şöyle bir yorumda bulundu:
Bazıları bulutu (Cloud) internetteki büyük bir disk olarak düşünüyor. Bizce bundan çok daha ötesi…
Ve şöyle bir tanım yapıyor:
iCloud, içeriğinizi sizin için bulutta saklar, ve kablosuz olarak tüm cihazlarınıza iletir. Tüm cihazlar için otomatik olarak yükler, saklar ve iletir.
Her şey otomatik olarak gerçekleşir. Öğrenecek yeni bir şey yok. Sadece çalışıyor!
Peki MobileMe ne olacak? Geçtiğimiz ay detaylı bir şekilde incelediğimiz MobileMe’nin hem artılarını hem de eksilerini sizlerle paylaşmıştık. Apple da MobileMe’den pek memnun olmasa gerek, tüm MobileMe servisleri tepeden tırnağa iCloud için yenilenmiş.
Address Book, iCal, Mail yani Adres Defteri, Takvimler ve E-Posta servisleri artık tamamen iCloud ile entegre hale gelmiş.
Böylece;
- Bir cihazımızda değiştirdiğimiz kişinin bilgileri anında diğer cihazlarda da değişecek.
- Takvime eklediğimiz bir etkinlik, tüm cihazlardaki takvimlerde görünecek.
- E-Postalarımıza anında tüm cihazlardan erişebileceğiz.
Apple burada durmamış, ve bu 3 servise, 3 tane daha eklemiş. Artık App Store’dan satın aldığımız uygulamalarımız, iBookStore’dan aldığımız kitaplarımız ve cihazlarımızın (ve içeriğinin) bir yedeği de iCloud’da duracak.
Cihazlarımızın yedeği konusunu kısaca açmak gerekirse, aşağıdaki bilgiler iCloud’a yedekleniyor diyebiliriz:
- Satın aldığımız müzik, uygulama ve kitaplar
- Film rulosu (Camera Roll) içerisindeki resim ve videolar
- Cihaz ayarlarımız
- Uygulamalarımızın içerisindeki bilgiler (App Data)
- Ana ekran (Home Screen) ve uygulamaların düzeni
- SMS ve MMS mesajlarımız
- Zil seslerimiz
Dolayısıyla bu şekilde çalışan bir sistemde, tüm içerikler ve verilerimiz, cihaz ayarlarımıza kadar iCloud üzerinde saklanacağı için iPhone’umuzun başına kötü bir şey gelse bile, yeni bir iPhone alıp Apple Kimliğimizi girdikten sonra kaldığımız yerden devam edebiliyor olacağız… 🙂
Daha bitmedi 🙂 Apple 3 farklı uygulamayı daha iCloud’a eklemiş:
- Documents in the Cloud
- Photo Stream
- iTunes in the Cloud
Documents in the Cloud
Bir örnekle açıklamak en doğrusu olacak sanırım: iPad’imdeki Keynote uygulamasında bir sunum hazırladıktan sonra uygulamayı kapatıyorum ve evden çıkıyorum. Buluştuğum arkadaşlarıma bu sunumu göstermek istediğimde “Ah, iPad’de kaldı…” demek yerine, cebimdeki iPhone’u çıkartıp Keynote uygulaması içerisinden sunumumun son halini gösterebiliyorum. 🙂
Elbette bu kolaylık tüm iWork paketi için geçerli, yani Keynote, Pages ve Numbers.
Ayrıca belki de daha önemli bir konu ise geliştiricilere de bu imkanın tanınması. Yani sadece bu uygulamalar değil, diğer uygulamalarda da benzeri bir kullanımı gelecekte görmek mümkün olacak 🙂
Tüm iOS cihazlarımız, Mac’lerimiz ve hatta Windows PC’ler de bu özellikleri kullanabiliyor!
Böylece artık hazırladığımız dokümanlarımızı diğer cihazlarımıza aktarmak için taklalar atmaya gerek kalmayacak 🙂
Photo Stream
Yazının başında örneğini verdiğimiz konuya sonunda geldik. iPhone’umuzla çektiğimiz fotoğraflar, anında diğer cihazlarımızda da görünüyor. Böylece iPhone, iPad, iPod, Mac, Windows PC ve hatta Apple TV‘mizde bile tüm fotoğraf albümümüzü hiçbir şey yapmaya gerek kalmadan görüntüleyebiliyoruz! 🙂
Ancak fotoğrafların sayısı arttıkça yer problemi çıkartabileceği için ufak bir sınırlamaya gitmiş Apple. Bu sebeple;
- iCloud’da ve cihazlarımızın Photo Stream kısmında en fazla 1000 adet resim görebileceğiz
- ve bu resimler sadece 30 gün boyunca saklanabilecek.
Eğer bu resimleri, çektiğimiz cihazın dışında da sürekli olarak kaydetmek istersek, cihazımız üzerinden bir albüm yaratıp buraya kolayca kopyalayabiliyoruz…
Bu özelliğin sadece WiFi üzerinden çalıştığını unutmamak gerekiyor, aksi halde operatörlerden aldığımız data paketleri hızlı bir şekilde tükenebilirdi 🙂
iTunes in the Cloud
Türkiye’de henüz pek anlam ifade etmese de oldukça güzel olan bu servisten de bahsetmezsek olmaz 🙂 Mac’imizden bir şarkı satın alıyoruz. Ancak iPhone’umuzu Mac’imizle eşzamanlamadan evden çıkıyoruz. Yolda bu şarkıyı dinlemek istediğimizdeyse şarkı iPhone’umuzda olmadığı için ne yazık ki dinleyemiyoruz.
iTunes in the Cloud sayesinde ise satın almış olduğumuz şarkıları diğer cihazlarımızdan da görebiliyoruz ve anında indirip dinleyebiliyoruz. Yani aynı şarkıyı, farklı cihazlara da indirmek tamamen ücretsiz ve kolay hale gelmiş oluyor.
Eğer otomatik indirme (automatic downloads) seçeneğini de seçmişsek, bu işlem bizim için otomatik olarak yapılıyor 🙂 Böylece iPhone’dan bir şarkı satın aldığımızda, bu şarkıyı iPad’imizde de anında görebiliyoruz. Mac’imizle eşzamanlama yapmadan! 🙂
iCloud Ne Kadar?
Ve böylece Apple, iCloud için 9 adet uygulamasını hayata geçiriyor. Tüm bunlar için siz ne kadar öderdiniz? 🙂
Apple tüm bu özellikler için hiçbir şey istemiyor, bu 9 uygulama iCloud’da tamamen ücretsiz! 🙂
Ayrıca e-postalarımız, dokümanlarımız ve yedeklerimiz için Apple bize 5 GB alan veriyor. Fakat bunun içerisine Photo Stream ve iTunes in the Cloud dahil değil. Bu yüzden bu alanın oldukça geniş olduğunu söyleyebiliriz.
iTunes Match
Ve Steve Jobs’ın yapmayı çok sevdiği, sunumun sonundaki “One more thing…” (Bir şey daha…) yazısı. Bu sefer karşımıza yepyeni bir servis çıkıyor: iTunes Match.
iTunes Match üyeliği ile müzik arşivimizdeki tüm şarkıları -bir bakıma- yasal hale getirebiliyoruz. Tüm müzik arşivimiz taranıyor, ve elimizdeki şarkılar sanki iTunes’dan satın almışız gibi yasal oluyor 🙂 Hem de kalitesi 256kbps’a yükseltilerek! 🙂
Böylece, “dakikalar içerisinde” tüm müzik arşivimizi bulut üzerine taşıyabiliyoruz. Ve tüm şarkılarımızı ne zaman istersek indirip dinleyebiliyoruz. Gerçekten mükemmel…!
Şöyle düşünelim: Elimizdeki 128 kbps kalitesinde, doğru isimde olmayan, etiketleri düzenlenmemiş, albüm resmi olmayan bir çok şarkı var. Belki de tüm müzik arşivimiz böyle… Bunları hem kaliteli versiyonuyla, hem etiketleri, albüm adları, isimleri düzgün halleriyle, hem de albüm resmi olan versiyonuyla değiştirmek bu kadar kolay hale geliyor… 🙂
Peki bu servis için siz yıllık ne kadar öderdiniz? Apple bu hizmet için bizden sadece $24.99 istiyor!
Özellikle Google ve Amazon’un servisleriyle karşılaştırıldığında (kendi müziklerimizi web’e yüklememiz gerekiyor bu servislerde) getirdiği kolaylık olağanüstü… Ayrıca sınırsız şarkı için geçerli olması sebebiyle Amazon’a göre çok daha uygun fiyatlı olduğunu söylememiz gerekiyor. Örneğin Amazon’da 20.000 adet şarkı için $200’lık bir maliyet çıkıyor :-/ Google ise henüz fiyat açıklamış değil…
Bu öyle muazzam bir kolaylık ve müzik endüstrisi için büyük bir adım ki, Apple müzik şirketlerini nasıl ikna ediyor, gerçekten çok merak ediyorum. 🙂
Ancak tahmin edebileceğiniz gibi, malesef anlaşmalar gereği yine bu servisi Türkiye’de henüz kullanamıyoruz. 🙁 Hatta sadece biz değil, ABD dışında henüz bu servisin geçerli olduğu bir ülke yok.
iCloud bu kadar yükün altından kalkabilir mi?
Steve Jobs sunumu kapatmadan önce yeni tamamladıkları üçüncü “data center”ın fotoğraflarını da göstererek bu konuda ne kadar ciddi olduklarını paylaştı. Elbette iCloud’un milyonlarca cihaz yedeklerini, resimleri, dokümanları, müzikleri, uygulama bilgilerini ve daha pek çoğunu da saklayacağı düşünüldüğünde bu işin ne kadar büyük olduğunu daha iyi anlayabiliriz.
Ancak elbette tüm bu bilgiler düşünüldüğünde akla gelen ilk şey güvenlik oluyor. iCloud ile tüm bilgilerimiz, resimlerimiz, adres defterimizin internette bir kopyası oluşuyor. Gizliliğe önem veren bir şirket olan Apple da eminim ilerleyen zamanlarda tüm kullanıcılarına güvenlikle ilgili olarak daha detaylı bir bilgilendirme yapacaktır.
Ben şimdiden iOS 5 ve iCloud’u kullanmak için sabırsızlanmaya başladım bile… 🙂
iCloud’la ilgili olarak daha fazla bilgi almak için Apple’ın web sitesindeki iCloud sayfasına göz atabilirsiniz.
Ve geldik WWDC ile ilgili yazılarımızın sonuna… Son yazımız biraz uzun olsa da, bölmeye kıyamadım açıkçası 🙂 iOS konusunu kardeş blogumuz iPhoneTurkey.biz‘e bıraktıktan sonra, iCloud ve iTunes Match’i bir arada paylaşmak en doğrusu oldu diye düşünüyorum.
iOS 5 ve iCloud hakkında detaylı bir yazı için de buraya tıklayabilirsiniz.
Uzun olsa da buraya kadar okuduğunuz için çok teşekkürler. 🙂
WWDC 2011 ile ilgili şimdiye kadar yayınladığımız tüm yazılarımızı aşağıda bulabilirsiniz:
verdiğiniz emeklere teşekkürler…
Goktug bey notlar icin cok tskkurler. ben bu 5 gb limite takildim:)))) bu limit tek bir apple id’si mi yoksa tek bir cihaz icin mi gecerli? back up’in 5 gb’i gectigi durumlarda acaba iCloud ne yapacak? ozele inersek, benim ayni id ile kullandigim 3 cihaz var ve pc’deki backup directory’si toplami 7.65 gb (2 iphone, 1 iPad). bu durumda benim anladigim ilave alan almadan iCloud benim yedeklemeyi red edecek. sizin bu konuda bildiklerinizi vey yorumunuzu merak ediyorum
Aslında fotoğraf ve müzik bu yedekler içerisine dahil olmadığı için oldukça yer kazandırıyor bize. Ancak elbette 5GB’ı zamanla dolduracağımız da kesin. 🙂
Apple henüz bu konuda daha detaylı bir açıklama paylaşmasa da, tahminim belirli bir ücret karşılığında ekstra alan satın alınabileceği yönünde… Bekleyip göreceğiz 🙂