Bir gölge oyunu ne kadar keyifli olabilir ki? Shadowmatic, alıştığımız oyunlardan farklı kurgusu, özen gösterilmiş müzik ve görselleriyle şimdiden 2015’in en iyi oyunlarından biri olacak gibi görünüyor. Oyun oynamayı seviyorsanız, veya yeni ve keyifli bir oyun arıyorsanız Shadowmatic’e bir göz atmanızı öneriyorum.

Genelde pek oyun tanıtmıyorum, ancak bu oyunu sizlerle paylaşmadan geçmek istemedim. Shadowmatic’i ilk önce App Store’da öne çıkanlar arasında görmüş, ve tanıtım videosunu izleyince çok beğenip satın almıştım. 

Shadowmatic: Bir gölge oyunu ne kadar keyifli olabilir?

Oyun oldukça basit bir mantığa sahip bir gölge oyunu, ancak olabilecek en ilginç ve eğlenceli şekilde. 🙂 Elimizde şekilleri kasıtlı olarak bozulmuş, deforme olmuş bazı 3 boyutlu nesneler var. Bu nesnelere belirli bir açıdan ışık vurduğunda ise gölgeleri duvara yansıyor ve anlamlı şekiller ortaya çıkıyor. Amacımız bu nesneleri, anlamlı bir gölge bulana kadar çevirmek. 🙂

3 boyutlu tuhaf şekilli nesneler, kasıtlı olarak deforme edildikleri için bulmamız gereken şekille ilgili olarak bize fazla bir ipucu vermiyor. Ancak gölgelere odaklandığımızda ise, birkaç çevirme işleminden sonra “şu olabilir belki…” gibi fikir yürütmeye başlayabiliyoruz.

Kontroller

Ekrandaki 3 boyutlu nesneleri tek parmağımızla sağa sola veya yukarı aşağı çevirebiliyor, kendi ekseni etrafında dönebilmesi için de iki parmağımızla döndürebiliyoruz. Bu hareketler zaten Harita uygulamasından hepimize tanıdık geldiği için kontrollere alışmak çok kolay. 

Bazen tek bir nesne yerine ekranda 2 veya 3 farklı nesne de görebiliyoruz. Amacımız yine aynı, bunları doğru açılarda tutarak birleştirmek ve gölgelerinden anlamlı bir şekil oluşturmak.

Yardım almak kolay, ama iş yine bize kalıyor

Bu süreçte bize yardımcı olacak şeyler de var elbette:

1. 3 boyutlu nesneleri ve gölgesini gördüğümüz ortam, bize bulmak istediğimiz şekli anımsatacak şekilde tasarlanmış oluyor. Örneğin bir “bebek arabası” gölgesini bulmaya çalışırken, bir bebek odasında bu işlemi yapıyoruz.

2. Ekranın altında bulunan 6 adet nokta, biz doğru yolda ilerledikçe ışık saçmaya başlıyor. Eğer hiç ışık göremiyorsak doğru açıda olmadığımız kesin. Eğer birkaç tanesi yanıyorsa, bir şeyleri doğru yaptığımızı anlayabiliyoruz. 6’sı birden yanmaya başlıyorsa zaten bölümü bitirdik diyebiliriz. 🙂

3. Eğer tıkanıp kaldıysak, sol üst köşedeki H butonuna tıklayarak yardım (help) alabiliyoruz. Ancak bu yardımlar da oldukça zekice kurgulanmış. Her yardım, bulmaya çalıştığımız obje ile ilgili birer küçük ipucu veriyor bize. Örneğin “Maymun” için ilk ipucu “ağaç üzerinde rahat eder”, ikinci ipucu ise “Darwin’in ilham perisi ve belki de atası” şeklinde.

Her bölüm için 4 farklı yardım alabiliyoruz, ve bunlar için sırasıyla 1, 2, 4 ve 8 adet yardım (H) harcamamız gerekiyor. Elbette tahmin edebileceğiniz gibi dilersek para karşılığında yardım satın alabiliyoruz. Örneğin 20 tanesi 1,99 TL.

“Takıldım, sıkıldım” yok

Oyunda en çok hoşuma giden şeylerden biri de doğrusal bir ilerlemenin olmaması. Yani bazı bölümlerden sonra ilerleyebileceğimiz 2 alternatif çıkıyor karşımıza. Böylece bir bölümden sıkılırsak, farklı bir yönde de ilerleyebiliyoruz. Seçim tamamen bize kalmış.

Shadowmatic tamamen Türkçe! 🙂

Oyunda ilk andan itibaren en çok beğendiğim şeylerden biri de Türkçe olmasıydı. 🙂 12 farklı dil seçeneğine sahip olan oyun, aynı zamanda menü ve oyun içindeki tüm alanlarda Türkçe destekliyor. Böylece bulmaya çalıştığımız şekillerle ilgili ipuçlarını da Türkçe olarak alabiliyoruz. 

Oyunda 9 farklı alanda toplam 70 bölüm mevcut, ancak kısa zamanda ek bölümlerinde geleceğine şüphem yok. 🙂 Hatta bazı bölümlerde gizli şekiller de var, ancak ben henüz bir tanesini bile bulamadım. Buldum! 🙂 Aramaya devam…

Müzikler

Oyunun müziklerine de ayrı bir parantez açmak istiyorum. Oyunu yapanların bu konuya özel hassasiyet gösterdikleri o kadar bariz ki, oyunu oynarken müziklerden etkilenmemek mümkün değil gerçekten. Sakin, huzur veren, ama bir o kadar da merakı ve keşif duygusunu tetikleyen müzikler kullanılmış. Böylece oyunun deneyimi başka bir seviyeye çıkmış.

Hatta oyunun müzikleri de iTunes Store’da yerini almış bile! 🙂

Değerlendirme: Shadowmatic

Açıkçası uzun zamandır bu kadar keyif aldığım bir oyun oynamamıştım. App Store’da bir oyuna 6.49 TL vermek pek kolay değil, insanın eli gitmiyor ilk başta. Ancak verdiğim her kuruşu hakeden bu oyuna, daha henüz 1 hafta bile olmadan “helal olsun” diyorum. 🙂

Bir çok oyunun aksine, bölümlerde stres, heyecan, sinir veya kazanma güdüsü olmadan, yüksek puan yapmak için kasmadan, bunun aksine çok daha sakin ve rahatlatıcı bir havası var. Hatta stresli bir günün sonunda oynandığında insanı sakinleştiren bir tarzı olduğunu söyleyebilirim. Sanırım en çok sevdiğim de bu yönü oldu.

Oyunu oynarken doğal kontrollerle, rahatlatıcı müzik eşliğinde şahane görsellerle birlikte, keşif duygusunu hissetmek ve zekice kurgulanmış bölümler arasında ilerlemek insanı gerçekten keyiflendiriyor. 

Daha fazla uzatmayayım, dilerseniz oyunun tanıtım videosunu aşağıdan izleyebilir, ve App Store’da oyuna göz atabilirsiniz:

[youtube id=”7g-nu1KwkDw”]