30 Gün Sonunda: iPhone 7 Plus Değerlendirmelerim

Eğer daha önce göz atmadıysanız, öncelikle iPhone 7 ile ilgili değerlendirme yazıma bir göz atmanızı öneriyorum. iPhone 7’nin bir çok temel özelliği iPhone 7 Plus ile benzer olduğu için öncesinde bu yazıya göz atmak iyi olabilir.

Peki gelelim o zaman iPhone 7 Plus’a… iPhone 7 Plus’ı 1 ay boyunca kullandım. İşte deneyimlerim ve yorumlarım.

Pil Ömrü

iPhone 6 Plus’tan alışık olduğum pil ömrü iPhone 7 Plus ile çok daha iyi hale gelmiş. Hatta Apple’ın resmi karşılaştırma tablosuna göre “iPhone 6s Plus’a göre 1 saate kadar daha uzun pil ömrü” mevcut.

Benim kullanımımda ise çoğu zaman %40 civarında bir pil ömrü ile eve dönüyorum. Yoğun kullanımda bile gün içerisinde şarj etmeye gerek kalmıyor. Geç saatlere kalsam bile düşük güç modu sayesinde günü kurtarabiliyorum.

Bu tarz kullanımın bir de ekstra güzel bir etkisi oluyor. Gün içerisinde pili şarj etmeye ihtiyaç duymadığım için pilin döngü sayısını düşük kalıyor. Yani iPhone pilinin ömrü daha uzun oluyor. Çok sık şarj ederek 1 senede pilin döngü sayısını yükseltmektense düşük tutmak çok daha iyi.

iPhone 7 Plus’taki İki Kamera nedir?

Gelelim iPhone 7 Plus’ın asıl fark yaratan özelliği olan iki kameraya. iPhone 7 Plus’taki kameralardan ilki iPhone 7’deki kameranın aynısı. Diğeri ise görüntüyü daha da yakınlaştıran 12 MP telefoto kamera.

Yani iPhone 7 Plus’ta iki kamera var: Biri geniş açı, iPhone 7’dekinin aynısı. Diğeri ise telefoto, yakınlaştırma sağlayan kamera. Her ikisi de 12 megapiksel olmasına rağmen ilk kamera ƒ/1.8 diyafram, ikincisi olan Telefoto ise ƒ/2.8 diyafram değerine sahip.

Bu da şu anlama geliyor. İkinci olan, daha fazla yakınlaştırma yapabilmemizi sağlayan kamera “daha fazla ışığa ihtiyaç duyuyor”.

iPhone 6s ailesindeki kamera f/2.2 diyafram değerine sahipti. Bu iPhone 7’de f/1.8 diyafram değerine sahip kamera ile değiştirildi ve loş ışıkta daha iyi fotoğraflar çekebilmemizi sağlar hale geldi. Örneklerini daha önceki iPhone 7 yazısında bulabilirsiniz.

iPhone 7 Plus’ın diğer kamerası ise daha kötü bir değer olan f/2.8. Yani daha fazla ışığa ihtiyaç duyuyor. Bu da çekim yaparken özellikle düşük ışıkta yakınlaştırma ya da portre modu kullanımında çok net ortaya çıkıyor. Fotoğrafın kalitesi bozulmaya başlıyor.

Birazdan örneklerle bunun ne kadar ve nasıl olduğunu anlatmaya çalışacağım. Ancak özetle, iPhone 7 Plus’taki iki kamera sayesinde:

1. Çok daha kaliteli ve daha fazla yakınlaştırma yapabiliyoruz.
2. Portre modu sayesinde “derinlik efekti” yaratarak etkileyici fotoğraflar çekebiliyoruz.

İki Kamera – Yakınlaşma (Zoom)

Şüpheyle yaklaştığım bu özellik, en çok kullandığım iPhone 7 Plus özelliklerinden biri oldu diyebilirim.

Fotoğraf çekerken kendimi daha özgür hissediyor ve hareket edebiliyorum. İlla uzaklardaki bir şeyi çekmek için değil, 2 metre uzağımdaki bir şeyleri çekerken hatta bazen elimdeki bir şeyi çekerken bile kullandığım bir özellik haline geldi.

Live Photo’larda ve hatta videolarda bile bu özelliği kullanmak mümkün. Bu yüzden çok daha pratik ve güzel oluyor.

Yani mesela bir Live Photo çektikten hemen sonra yakınlaştırma yaparsak, bu yakınlaştırma anı da Live Photo içerisinde yakalanmış oluyor. 🙂

Ya da bir video çekerken ekranda görünen 2X butonuna dokunduğumuzda anında yakınlaşabiliyor, sonrasında da anında uzaklaşabiliyoruz.

Yakınlaştırmanın en çok hoşuma giden pratik özelliği ise kalabalık ortamlarda uzaktaki bir şeyi çekmek istediğimde olduğum yerden bile çok kaliteli bir şekilde yakınlaştırılmış fotoğraf veya videolar çekebilmek oldu. Konserler, seminerler, etkinlikler bu gibi kullanımlar için ideal olsa da, manzara fotoğraflarında da oldukça güzel sonuçlar aldığımı söyleyebilirim. 🙂

İki Kamera – Derinlik Efekti

iPhone 7 Plus kamerasında artık yeni bir mod daha var: “Portre“.

Bu modu seçtiğimizde kamera daha yakından çekim yapmaya başlıyor ve ikinci kamera sayesinde özel bir şekilde derinlik efekti verilerek arkaplanın flulaşması, ön plandaki kişinin de daha da öne çıkması, keskinleşmesi sağlanıyor.

Bunu yaparken de kamera bize yardımcı olmaya çalışıyor:

• Biraz uzaklaşın
• Daha fazla ışık gerekiyor
• Biraz yakınlaşın gibi…

Peki neden böyle bir özellik var? Ne işe yarıyor? Çünkü bu mod sayesinde çok daha şık ve etkileyici fotoğraflar çekilebiliyor. Özellikle bir çok arkadaşım “ya bi profil fotosu çekelim mi?” şeklinde yaklaştı. 🙂 Aşağıdaki değil, ona ben ısrar ettim…

Genellikle DSLR yani profesyonel seviyedeki fotoğraf makinalarının çekebildiği tarzda (ama henüz o kalitede değil) fotoğraflar çekmek mümkün oluyor. Bu da hem çok etkileyici hem de gerçekten anı yakalamış olan fotoğraflar çekebilmemizi sağlıyor.

Denemelerimde gün ışığı olduğu sürece sonuçların çok iyi olduğunu söyleyebilirim. Ancak ne zaman ki gün ışığı gidiyor, ışık azalmaya başlıyor, işte o zaman Portre modu ile çekilen fotoğraf kalitesi de düşmeye başlıyor.

Bunun sebebi ise yukarıda bahsettiğim şekilde ikinci kameranın, yani Portre modu ile çekim yapmayı sağlayan kameranın ışığa daha çok ihtiyaç duyuyor olması.

Apple, DSLR kameraların optik olarak yaptığı işi, yazılımsal olarak yapıyor şu anda. Bu sebeple de bu özellik hala BETA olarak kullanılıyor. Yani Apple her sürümde Portre modunu, ön plandaki kişi ile arkaplanı birbirinden daha iyi ayırmaya çalışıyor.

Özellikle saçlar gibi keskin kenarları olmayan, arkaplandan ayırması zor bazı durumlarda zorlanıyor olsa da Portre modu genel olarak çok başarılı çalışıyor diyebilirim. Ancak yine ışığın yeterince iyi olduğu durumlarda. 🙂

Bir diğer önemli detay da, özelliğin adından da anlaşılacağı üzere Apple’ın bunu portre fotoğraflar için geliştiriyor olması. Yani insan portresinden farklı şeyler için portre modu o kadar da iyi sonuçlar vermeyebiliyor.

Portre olmadığında hesaplar tutmuyor 🙂

Çok severek kullandığım, bazı kısıtları ve sıkıntıları olsa da kısa zamanda vazgeçmek istemeyeceğim özelliklerden biri oldu diyebilirim Portre Modu için.

Genel Yorumlar ve Değerlendirme

iPhone 7 Plus’daki iki kamera sayesinde gelen yakınlaştırma ve portre modu özellikleri henüz oldukça yeni ve Apple’ın ilk defa sunduğu şeyler. Bu sebeple bazı eksikleri veya iyileştirilmesi gereken yönleri mevcut.

Özellikle de ikinci kameranın, yani telefoto kamerasının f/2.8 olması sebebiyle getirdiği zorluklar ve sıkıntılar da can sıkıcı. Fakat yine de ilk senesinde ve çok iyi bir ikinci kameraya sahip olmamasına rağmen oldukça tatminkar olduğunu söyleyebilirim.

Yakınlaştırma modu ile daha özgür ve yaratıcı bir şekilde fotoğraflar çekebilirken, Portre Modu sayesinde de etkileyici anları yakalamak mümkün olabiliyor.

Henüz profesyonel seviyede mi? Hayır değil. Mükemmel sonuçlar mı veriyor? Hayır. Eksikleri var. Özellikle ışık azaldığında tatsız sonuçlar bile alınıyor. Daha doğru anlatabilmek adına, yukarıdaki fotoğraflarda hem iyi hem de bazı kötü örnekleri özellikle seçmeye çalıştım.

Ancak her sene olduğu gibi bu kameranın da iyileşeceğini, yazılımın da iyileşmesiyle daha da başarılı olacağını tahmin ediyorum.

Apple ikinci kamerayı ekleyerek neler yapılabileceği ile ilgili olarak henüz yeni yeni emeklemeye başladı. Bu adımlar çok küçük olsa da, Apple’ın gittiği ve gitmek istediği yönü çok net olarak bize gösteriyor. Tıpkı her nesilde olduğu gibi Apple bu kamerayı da geliştirecek, daha iyisini koyacak, yazılımı da iyileştirecek ve seneye şimdikinden çok daha iyi bir ikinci kamera ile daha da şahane portre fotoğrafları göreceğiz.

O zamana kadar, iPhone 7 Plus’ımla çok mutluyum ve kesinlikle ayrılmak istemiyorum… 🙂

Umarım aklınızda iPhone 7 Plus’ın iki kamerasıyla ilgili olarak soruları yanıtlayabilmişimdir. Ancak aklınıza gelen sorular veya değerlendirmeleriniz varsa, yorum olarak paylaşmanızı bekliyorum.