iOS 11 ile gelen yeniliklere göz atmaya, tasarımı içeriği yenilenen App Store ile devam ediyoruz.
iOS 11 güncellemesini yaptığımda en son girdiğim uygulamalardan biri App Store oldu. Açıkçası, tasarımın değişeceği aklımdan çıkmış ve normal koşullarda App Store’u haftanın uygulaması dışında açan biri değilim.
Apple mağazayı -tam da benim gibiler için- tepeden tırnağa yeniden tasarlamış. Eğer siz de bugüne kadar güncellemeler ve Haftanın Ücretsiz Uygulaması dışında App Store’u ziyaret etmediyseniz, App Store sizi bir hayli şaşırtacak.
Yeni tasarımı gezerken biraz Steam hissi yakalamadım desem yalan olur. Günlük bazda yenilenen uygulama ve oyun önerileri, her uygulama veya oyun için kısa açıklama ve tema bazlı listelemeler… Oyunlar ve Uygulamalar şeklinde iki ana sekme oluşturulması çok yerinde olmuş; zira son dönemde App Store’da içerikler tam bir keşmekeşe dönmüştü.
App Store öneriyor
Benim için en heyecan verici özellik ise Koleksiyon başlıklı liste içerikleri oldu. App Store uzun zamandır yeni uygulamalar keşfetmenin zorluğuyla eleştiriliyordu. Modası çoktan geçmiş olan “Top 10” listelerinin zirvesinde, neredeyse ilk iPhone çıktığından beri yayında olan sosyal medya uygulamaları ve Angry Birds gibi ultra-mega popüler uygulamaların dışında bir yenilik nadiren görülüyordu.
Bu listeler bir zirve listesinden ziyade, “ilk kez akıllı telefon alanların ilk indireceği temel uygulamalar” halini almıştı. Şimdi ise her biri kısaca tanıtılmış pek çok oyun ve uygulama, hem günlük olarak yayınlanıyor.
Uygulama içi sayfalarda tasarım değişikliği daha ziyade estetik detaylarda kendini gösteriyor. Renk paletindeki küçük değişiklikler ve fon aralıklarının biraz açılması, mobil görünümde ferahlık hissi veriyor.
Şimdi reklamlar
Bir zamanlar Apple’ın uygulama mağazasına reklam vermek hayaldi. Apple sadece kendi seçtiği uygulamaları giriş ekranına taşıyordu. Bugün ekran görüntüsü alırken baktığımda ise Super Mario’nun yanında kocaman harflerle “Tanıtım” yazıyor.
Apple’ın buraya reklam almaya başlaması, mali bilanço raporlarında “yazılım ve servislerden elde edilen gelirler” hanesinde sıçrama yakalamak istediğini gösteriyor sanki.
Elveda İstek Listesi
Mağazadaki en can sıkıcı yenilik, “Wishlist” olarak bilinen ve daha sonra satın almayı ya da indirime girmesini beklediğimiz uygulamaları kaydettiğimiz istek listesinin olmayışı. Bu konuda resmi bir açıklama yapıldıysa ben kaçırdım, ama uygulama sayfalarında menünün altını üstüne getirmeme rağmen “Bu uygulamayı listeme ekle” benzeri bir seçenek bulamadım.
Alacağın olsun Apple! Dünya kadar kayıtlı uygulama böylelikle App Store’un derinliklerinde yitip gitti benim için… Dilerim, yeni sunduğu uygulamalar bunları telafi etmeye başlar.
0,99 dolarlık uygulamalar nerede?
App Store güncellemesiyle ilgili olmasa da, yeni çıkan uygulamaların fiyatları dikkatimi çekiyor bir süredir. Akıllı telefonların yeni palazlandığı dönemde deli gibi uygulama satın almamızın bir sebebi de, uygulamaların ya bedava ya da 0,99 dolar gibi cüzi fiyatlara satılmasıydı.
Bugün listede hangi oyuna dokunsam 17,99 TL diyor. Oyun geliştirmenin maliyeti mi arttı yoksa ben mi fakirleştim de bu ücret batmaya başladı bilmiyorum. Tek bildiğim, uzun süredir yeni bir mobil oyun satın almadığım.
AppStore Türkiye’de Abd’den daha da ucuza örn. 59 kuruşa uygulamalar vardı hâlâ var. İşin içine reklam girinci pahalı oyunların ön plana çıkması yada uygulamaların fiyat güncellemesi alması olağan sonuç. Haftanın ücretsiz uygulamalarını kovalamanız, belki fiyatı düşer diye wishliste uygulama ekleyip durmanız, milyonlarca genç yazılımcının geçim kaynağı olan yazılımlara beleşçi zihniyetle yaklaşmanız klasik bir Apple kullanıcısı olmadığınızı gösterir.
Hmm yani sizin için klasik bir Apple kullanıcısı haftanın ücretsiz uygulamasını indirmekten imtina eden, her uygulamayı mutlaka tam fiyatından satın alan kullanıcılar mıdır? Her ne kadar kendimi zaten klasik bir Apple kullanıcısı olarak görmesem de, ben bu görüşünüze katılmıyorum.
0,49 veya 0,99’luk uygulamalar sadece bir fiyat etiketi değil, aynı zamanda bir satın alma kültürünü temsil ediyor. Çünkü bu seviyede fiyatlarda bir kez kullanıp silinecek uygulamalar bile deneme amaçlı alınabilir. Ancak 17,99’luk bir oyunu almadan önce internette uzun uzadıya inceleme okurum. Çünkü o artık başka satın alımlarla kıyaslanabilecek bir seviye olur. 1 TL’ye kitap alamam ama o paraya kitap alır okurum mesela.
Son olarak, hayatın acı gerçeği şu: Milyonlarca genç yazılımcının istihdamını ben sağlamıyorum. İnsanlar sırf çalışıyor ve emek veriyor diye hiçbir ürünü satın almak -hele tam fiyatı üzerinden satın almak- zorunda değilim. Bu mantıkla yaklaşırsak hiçbir ürün, hiçbir hizmet indirimli alınmamalı. Oysa günümüzde hakim olan tüketim kültürünün temel taşını bu indirimler oluşturuyor. Her ne kadar çoğu gerçekçi olmasa da, insanları alışveriş yapmaya iten en önemli unsur “indirim” etiketi oluyor.
Apple’ın uygulama satın alma geleneği olmayan bölgelere özel çok daha uygun fiyatlı ürünler sunmasının tam da sebebi bu olmalı. Tabiki her Apple kullanıcısı paralı uygulama almak zorunda değil ama tüm dünyadaki ortak istatistik Apple kullanıcılarının daha fazla eko sistem içinde kaldıkları ve uygulama satın aldıkları yönünde.
Yazılımcı istihdamından ziyade freelancer yada bir kaç küçük freelancer cının bir araya geldiği gruplar aklınıza gelsin. App dünyasının büyük bir yüzdesini bu insanlar oluşturuyor. Bahsettiğiniz 17,99 muhtemelen uzun uzadıya incelemeyi okuduğunuz starbucksda latte+havuçlu kek ücreti.
Gerçekçi olmayan indirim mantığı zaten tam da anlatmak istediğim ve android kullanıcılarına anlatırken zorlandığım bir konu. Bedava ürün yoktur reklam ajansına ruhunu satmak vardır.