İçerik üretmeye başladığımızdan beri kendimi tanıtmayı hep unutmuştum. Bu videoda Apple ürünleri ile nasıl tanıştım? Neden Apple ürünleri kullanıyorum? Sorularının cevabını verdim.
Sizin de gerek sitemizden, gerekse YouTube’dan tercih sebeplerinizi dinleyip sohbet etmek isterim.
İyi seyirler dileriz.
Merhaba; Sizing apple hakkında söylediklerinize kesinlikle katılıyorum. Ve “Funboy”luk konusunda dedikleriniz ise gerçekten çoğu apple kullanıcısının üstünde durduğu ve emin olun altına imzasını atacağı bir söz. Bu müptelalık değil. Bu işini kesintisiz yapmak istemenin işini yaparken işinden başka şeylere odaklanmak istememenin doğurduğu bir durum.
Gelelim denim apple ürünlerini tercih sebebime: Ben sizlere bu satırları Late 2008 bir macbook2tan yazıyorum. Bu kullandığım bilgisayar benim 4. bilgisayarım 3. Laptop’ım. (Kronolojik sırada kendimin bizzat parasını ödeyerek aldığım cihazlar içinde). Ben bu bilgisayarı 2009 yılı mart ayında aldım ve o tarihten beri kullanıyorum. Benim diğer kullandığım bilgisayarlarımın hiç birisi beni bu kadar uzun süre taşıyamadı, evet diğer bilgisayarlarımın hiç birisi bu kadar uzun süre bu performansta devam etmedi. O bilgisayarlarımın 2’si hala hatırası var diyerek saklıyorum. Fakat ikisinde de aldığım anda yüklü olan işletim sistemi üzerinde duruyor. Ama geçen gün saydım ben bu macbookta 7 işletim sistemi kurmuş ve kullanmışım. Bunu sağlayan bir makineyi kullanmakta ısrar etmek yanlış ise ben o yanlışa gönül rızası ile balıklama atlarım! Şu an üzerinde ElCapitan yüklü ve tıkır tıkır tıkanmadan çalışıyor. İnternette gayet güzel dolaşıyorum ve yaptığım işlemleri yaparken aynı anda eşimin oturumuda pasif olarak açık duruyor. Haaa kötü tarafı yok mu? Elbette var bir kez batarya değiştirdim ve bu bataryada şu an bitmek üzere ancak 1 saat şarj aletinden ayrı çalışabiliyorum. Ne yapalım bu da kötü noktası…
Sene 1989, Babam kankisiyle demlenirken: Olm bizim çocuk bilgisayar istiyor, ne alcaz nerden alacaz diyor. Adamcağızın matbaacı mı ne. Dur kanki benden hediye olsun yeğenime diyor ve eve bir ikinci el Macintosh geliyor. Benim hikayeden biraz babadan yani:)
Ertesi gün arkadaşlara haber salınıyor. Yan komşu elinde kasetlerle geliyor oyun oynayacağız diye. Ee arkadaşın commodore kasetleri buna uymuyor. Bu kötü lan diyor ve gidiyor. Benim platformuma sarılmam biraz arkadaşın gıcıklığından yani.
Sene 96 Öğrenci işlerinde kayıttayım. Okul numaran aynı zamanda intranet giriş şifren, git kayıt ol diyorlar. Lab nerde? Kütüphanenin arka odasında. Milyonlarca kitabın o harika kokusunun arasından geçerek cam bir odaya giriyorsun. Her yer Mac. Tuşa basıyorsun ve o sessizlikte o karşılama sesi seni bekliyor. O ilk günkü evdeki ses ile aynı ses. Memleket özleminden biraz yani.
Sonrasında iMac alıyorum, Cube alıyorum. Yerel Apple mağazasında süper çocuklar var, müzikle uğraşan kafa dengi cocuklar. Her Cumartesi Mac Müzik Parti yapıyoruz, bir nevi buluşma ortamı mağaza. Aynı düşünce yapısında insanlarla tanışma ortamından biraz yani.
Motorola startec kullanıyorum. Kapak hareketi falan süper o zamanlar. iPhone darmadağan ediyor ortalığı. Biraz steve reis çağırmış bizde iPhone alır devam ederiz demekten yani.
Ama tüm bunların ötesinde firmanın ve çevresindeki insanların dünya görüşü, bakış açısı ve birçok kültürel neden aslında sizi markaya bağlı kılan. Mahallede iki bakkal var, birinden alıyorum, diğerine uğramam bile. Zaten o da sattığı kolaları yere döküyor sonra vazgeçiyor satmaya devam ediyor. Cola turka diyorum. iflas etti diyor.