Apple TV+, şu sıralar dikkatleri üzerine çekiyor. Abone sayısında büyük bir artış yaşayarak veya marka bilinirliğinde yeni seviyelere ulaşarak değil belki, ancak ödüllü yapımlarıyla göz kamaştırıcı bir dönemden geçtiği kesin. Dahası, yayınlanacak yeni yapımlar da göz önüne alındığında bu başarının devam edeceği öngörülüyor. Beş yıllık bir geçmişe sahip olan Apple TV+, yayın hayatına başladığı günden bu yana düzenli olarak yüksek kaliteli içerikler sunuyor. Ancak geçmişte bu içerikler seyirciye yavaş yavaş ulaştırılıyordu. Genellikle tek bir harika dizi haftalık olarak bölümler halinde yayınlanıyor, nadiren de olsa aynı anda iki dizi birden izleyiciyle buluşuyordu.
Apple TV+, yeni yapımlarıyla karşımıza çıkıyor
Ancak bu yıl Apple, sonbahara hangi platformda yayınlandığına bakılmaksızın, televizyondaki en iyi üç diziyi birden izleyiciyle buluşturarak hızlı bir giriş yaptı. “Bad Monkey”, “Slow Horses” ve “Pachinko” dizilerinin yeni sezonları hemen hemen aynı dönemde başladı ve aboneler 6-8 hafta boyunca her hafta birçok yeni ve kaliteli bölüm izleme fırsatı yakaladı. Bu dizilerin sona ermesinden sonra, Apple TV+ yayın akışının normale döneceğini ve bir süre sakin bir dönem geçireceğini düşünüyordum. Fakat Apple, başarılı yapımlar sunmaya devam etti.
Şu anda TV+’da yayınlanan başarılı yapımlar arasında “Disclaimer” ve “Shrinking”in ikinci sezonu yer alıyor. Bir tarafta yürek ısıtan bir komedi, diğer tarafta ise prestijli bir psikolojik drama olan bu iki dizi, birbirinden tamamen farklı türlerde olmalarına rağmen Apple TV+’ın beş yıllık yayın hayatındaki en iyi yapımları arasında yer alıyor. Şu anda TV+’da yayınlanan ve henüz izlemediğim ancak izlemeyi çok istediğim üç dizi daha var. Bunlardan “La Maison” moda dünyasında geçen bir “Succession”a benzetilirken, “Where’s Wanda?” keyifli ve türler arası geçişler yapan bir aile hikayesi gibi görünüyor. “Midnight Family” ise aksiyon dolu, biraz da dramatik bir tıp dizisi. Her üç dizi de olumlu eleştiriler almış olsa da “Disclaimer” ve “Shrinking” kadar dikkat çekemediler. Bunun nedeni büyük olasılıkla, hiçbirinin İngilizce çekilmemiş olması.
Yeni nesil iPhone’lar devrim yaratabilir!
Altyazı okuma veya dublajlı versiyon izleme gerekliliği, benim de bu dizilere başlamamış olmamın sebeplerinden biri olabilir. Ancak daha büyük sebep, Apple’ın sürekli olarak dikkatimi çeken yeni yapımlar yayınlaması. Açıkçası, Apple TV+’ın biraz daha sakin bir tempoya geçmesini ve kaçırdığım dizilere yetişme fırsatı bulmamı diliyorum. Ama dürüst olmak gerekirse, önümüzdeki dönemde yayınlanacak yapımlar da oldukça ilgi çekici. En sevdiğim ve eleştirmenlerden de tam not alan iki TV+ dizisi, Kasım ayında yeni sezonlarıyla geri dönüyor. Apple’ın en büyük hitlerinden biri olan “Silo”nun uzun zamandır beklenen ikinci sezonu 15 Kasım’da, “Bad Sisters”ın yeni bölümleri ise 13 Kasım’da, hemen “Silo”dan önce yayınlanmaya başlayacak. Yani, en iyi iki TV+ dizisi yıl sonuna kadar yeni sezonlarıyla bizlerle olacak. Ve tüm bunlar, merakla beklenen “Severance”ın ikinci sezonunun Ocak ayındaki büyük çıkışından önce yaşanacak. 2025’e daha iyi bir başlangıç yapılabilir miydi?
Bana göre Apple TV+ için 2024 yılının başları biraz sarsıntılı geçti. Ancak platform, rotasını yeniden çizerek yılı her zamankinden daha güçlü bir şekilde kapatmaya hazırlanıyor. Ben şahsen sıradaki yapımları heyecanla bekliyorum.
