Diğer şirketlerin CEO’larının, Tim Cook’un eski ABD Başkanı Donald Trump ile kurduğu ilişki stratejisini kopyalamak istediği belirtiliyor. Bu stratejinin son derece basit olduğu vurgulanırken, aynı başarıyı elde etmenin kolay olmayabileceği ifade ediliyor. Apple’ın bu yaklaşımıyla kazanç sağladığına dikkat çekiliyor.
Tim Cook’un Trump stratejisi gündem oldu
Tim Cook ve Trump geçmişte birçok konuda fikir ayrılığı yaşadı. Örneğin, Apple ile FBI arasında San Bernardino saldırganıyla ilgili yaşanan veri erişimi anlaşmazlığı sırasında Trump, iPhone ürünlerinin boykot edilmesi çağrısında bulunmuştu. Ayrıca, Cook, 2017’de çalışanlarına Trump’ın göçmenlik politikalarına karşı olduklarını belirten bir mesaj gönderdi ve etkilenen çalışanlara destek sağlamak için çaba göstereceklerini duyurdu. Buna rağmen, Cook’un Trump ile görüşmeyi kabul etmesi ve hatta Trump’ın altı yıldır faaliyet gösteren bir Mac Pro fabrikasını “yeni açılmış gibi” lanse etmesine izin vermesi eleştirilere neden oldu. Trump’ın, Apple’ın ABD’de üç yeni fabrika açacağı iddiasına ise Cook sessiz kalmayı tercih etti.
Tim Cook’un stratejisinin temelinde, eleştirilere rağmen diyalog kurma yaklaşımı bulunuyor. Cook, Trump ile neden görüşmeyi önemli bulduğuna dair bir soruya, karşıt görüşlere rağmen diyalogun daha değerli olduğunu düşündüğünü belirterek yanıt verdi. Cook, yalnızca bağırarak bir şeyleri değiştirmenin mümkün olmadığını, aksine fikirleri daha iyi savunarak değişim yaratılabileceğini savundu. Bu yaklaşımı yalnızca ABD’de değil, Avrupa Birliği, Çin ve Güney Amerika gibi bölgelerdeki hükümetlerle ilişkilerinde de uyguluyor.
Sevilen iPhone özelliği, bir ülkede daha sunuluyor!
Cook’un Trump ile olan temaslarında stratejisi oldukça netti: Konuları basitleştirmek ve doğrudan iletişim kurmak. Wall Street Journal’ın haberine göre, Cook, Trump ile görüşmelerde şirketin hükümet ilişkileri ekibini veya lobicilerini değil, doğrudan kendisini temsil etti. Trump ile telefon görüşmeleri yaparak ya da yemeklerde bir araya gelerek doğrudan iletişim kurmayı tercih etti. Görüşmelerinde ise yalnızca tek bir veri noktasına odaklanarak bir konuyu ön plana çıkardı. Bu yöntem, özellikle Çin’de üretilen ürünlere uygulanması planlanan gümrük tarifelerinden Apple’ın teknolojik ürünlerini muaf tutmayı başardı. Daha sonra da antitröst meselelerini Trump ile konuştuğu ve seçim zaferinden dolayı onu tebrik ettiği belirtiliyor.
Ancak, diğer CEO’ların Cook’un yaklaşımını taklit etmelerinin zor olduğu ifade ediliyor. Apple ve Cook’un sahip olduğu tanınırlığın diğer şirketler için geçerli olmayabileceği, dolayısıyla Trump ile benzer bir ilişki kurmanın kolay olmayacağı vurgulanıyor. Wall Street Journal, Trump’ın bir yöneticiyle geçmişte bir ilişkisi bulunmuyorsa, şu an için bu tür görüşmeleri ayarlamanın zorlaştığını aktarıyor. Bu durum, Cook’un basit görünen ama etkili olan stratejisinin herkes tarafından uygulanmasının neden kolay olmayacağını ortaya koyuyor.