
Apple, küresel tedarik zincirinde Çin’e olan bağımlılığını azaltmak amacıyla üretim kapasitesinin önemli bir kısmını Hindistan’a kaydırmak istiyor. Ancak, ABD-Çin arasındaki ticaret savaşının da etkisiyle Çinli otoriteler bu geçiş sürecini zorlaştırıyor. The Information tarafından yayınlanan yeni bir rapor, Çin’in Apple’ın Hindistan’daki üretim planlarını sekteye uğratmak için çeşitli yollarla müdahale ettiğini ortaya koydu.
Apple, üretimini Hindistan’a kaydırmayı hedefliyor
Apple’ın hedefi, uzun vadede iPhone üretiminin yaklaşık %50’sini Çin dışına çıkarmak. Şu an Hindistan’da üretilen iPhone oranı yaklaşık %20 düzeyinde. Bu oran, son yıllarda önemli yatırımlar ve üretim kapasitesi artışlarıyla kademeli olarak artırıldı. Ancak Apple, bu üretimi daha da büyütmek istiyor.

Raporlara göre, Çinli yetkililer Apple’ın Hindistan’daki üretim faaliyetlerinde kullanmak üzere ihtiyaç duyduğu ekipmanların ihracatını geciktiriyor ya da engelliyor. Bu ekipmanlar arasında iPhone 17’nin deneme üretimi için gerekli makineler de bulunuyor. İddialara göre, bu makineleri sağlayan Çinli bir tedarikçi, ekipmanların Hindistan’a ulaşabilmesi için Güneydoğu Asya’da paravan bir şirket kurarak ihracat sürecini dolaylı yollarla gerçekleştirdi. Bu ekipmanlar, sonrasında Hindistan’daki Foxconn tesisine yönlendirildi.
Apple Watch Ultra 3, iPhone’un yerini alabilir!
Foxconn’a yakın kaynaklar, Çin’den Hindistan’a yapılan ekipman ihracat onaylarının önceki yıllarda iki hafta sürdüğünü; ancak son dönemde bu sürenin dört aya kadar çıktığını belirtiyor. Ayrıca, bazı ihracat başvurularının gerekçe gösterilmeden reddedildiği de aktarılıyor.
Apple’ın tedarik zincirini çeşitlendirme hamlesi, Wall Street tarafından şirketin uzun vadeli istikrarı açısından kritik bir adım olarak değerlendiriliyor. Çin’deki siyasi ve ekonomik risklerin artması, Apple’ın tek bir ülkeye bağımlı kalmasının büyük bir zafiyet haline gelmesine neden oldu. Bu durum, Apple’ın üretim modelini daha esnek ve coğrafi olarak dengeli hale getirmeye yönelik stratejilerini hızlandırdı.
Ancak Çin’in bu süreci yavaşlatması, şirketin hedeflediği üretim kapasitesi dönüşümünü zorlaştırıyor. Bu engeller, yalnızca lojistik düzeyde değil; aynı zamanda jeopolitik ve ticari anlaşmazlıklar çerçevesinde değerlendirilmesi gereken yapısal sorunlara işaret ediyor.
Apple’ın bu girişimleri, ABD’nin Çin’e karşı aldığı pozisyonlarla da örtüşüyor. Çin’in üretim geçişini engellediğine dair yayılan bu raporlar, Apple’ın Washington’daki siyasi desteğini artırabilir ve olası vergi avantajları ya da teşviklerin önünü açabilir. Şirketin Hindistan’a yönelik yatırım planları, sadece ticari değil, aynı zamanda stratejik ve politik bir anlam taşıyor.
Apple’ın tedarik zincirindeki yeniden yapılanma süreci, sadece teknoloji dünyasını değil, uluslararası ticaret dengelerini de doğrudan etkileme potansiyeline sahip. Bu süreçte Çin’in vereceği yanıtlar ve Apple’ın alternatif stratejileri, gelecek dönemde teknoloji üretiminin küresel haritasını yeniden şekillendirebilir.