iOS 18, yeni özelleştirme araçları, Fotoğraflar, Notlar ve Mesajlar uygulamalarına yapılan güncellemeler ve yakında çıkacak olan Apple Intelligence özellikleri gibi büyük ve dikkat çekici değişikliklerle dolu. Ancak daha küçük bir güncelleme, sosyal medya uygulamaları için büyük bir endişe kaynağı yaratıyor ve bu değişiklik kullanıcı gizliliğini korumak için tasarlanmış.
iOS 18’in yeni gizlilik özellikleri önemli değişimlere yol açabilir
Apple, iOS 18’de uygulamaların kullanıcının kişilerine nasıl erişebileceği konusunda önemli bir değişiklik yaptı. Daha önce, Instagram veya WhatsApp gibi bir uygulama kişilerinize erişim isteğinde bulunuyor ve siz de erişim izni verebiliyor veya reddedebiliyordunuz. Başka bir seçenek yoktu. Ancak iOS 18, bu konuda çok daha ayrıntılı bir yaklaşım getiriyor. Güncellemeden sonra bir uygulama kişilerinize erişim isteğinde bulunursa, tam olarak hangi kişileri paylaşmak istediğinizi seçebiliyorsunuz. Kulağa hoş bir değişiklik gibi geliyor, değil mi?
Ancak New York Times gazetesindeki bir habere göre, bu izin ayarlaması, özellikle de kalabalık bir pazarda kendine yer edinmeye çalışan yeni sosyal medya uygulamaları için büyük sorunlar yaratabilir. Makalede, gençlere yönelik viral uygulamalar yaratmış ve satmış bir girişim kurucusu ve danışmanı olan Nikita Bier ile yapılan bir görüşmeden bahsediliyor. Bier, danışmanlık verdiği girişimlerden elde ettiği verilere göre, iOS 18 değişikliklerinin yürürlüğe girmesinden bu yana kişilerin paylaşılma oranının önemli ölçüde düştüğünü ve bazı uygulamalarda 10 veya daha az kişi paylaşan kullanıcı sayısının yüzde 25’e kadar arttığını söylüyor. (Diğer geliştiriciler de kendi uygulamalarında benzer düşüşler yaşadığını, ancak Cupertino devi Apple’ı kızdırmaktan korktukları için Bier dışında kimsenin resmi olarak konuşmaya yanaşmadığını söylüyor.)
iPhone 16 Pro ile 15 Pro’nun kameralarını karşılaştırdık!
Kişi paylaşımında yüzde 25’lik bir düşüş çok büyük bir değişiklik gibi gelmeyebilir. Ancak sosyal medya uygulamaları için yeni kullanıcıları arkadaşlarıyla hızlı bir şekilde buluşturma yeteneği, başarı ve başarısızlık arasındaki fark anlamına gelebilir. Örneğin Facebook, ilk zamanlarında, bir hesap açtıktan sonraki 10 gün içinde yedi arkadaş ekleyen kullanıcıların, eklemeyen kullanıcılara göre uygulamada kalma olasılığının daha yüksek olduğunu keşfetmişti.
Kişi paylaşımına yönelik bu ‘ya hep ya hiç’ yaklaşımı hiçbir zaman mantıklı değildi. Ancak bu değişikliğin, yeni sosyal medya uygulamalarının başarılı olmasının önünde haksız engeller yaratacağı da anlaşılabilir bir durum. Meta ve TikTok gibi devlerin hâkim olduğu bir pazarda rekabet etmek zaten yeterince zor. Yeni bir sosyal medya uygulamasına katılım süreci, bu değişiklik nedeniyle aşırı derecede külfetli hale gelirse, Apple sonuç olarak bir bakıma ‘zenginleri daha zengin hale getirmeye’ yardımcı oluyor.
Ancak yine de, Apple’ın bu konuda farklı bir şey yapması gerektiğine ikna olmadım. Belki de izin sürecinde işleri daha kullanıcı dostu hale getirebilecek ayarlamalar yapılabilir. Ancak genel olarak, kişi paylaşımında daha fazla şeffaflığa ve ayrıntılı kontrole doğru atılan adım çok olumlu bir gelişme gibi görünüyor.
