Son yıllarda iOS ve macOS arasında özellik açısından büyük bir yakınlaşma görülse de, aralarında hâlâ bazı eksiklikler bulunuyor. Genellikle iPhone ve iPad’de tanıtılan yenilikler, bir süre sonra macOS’a da ekleniyor, ancak özellikle özelleştirme konusunda Mac kullanıcılarının hâlâ beklediği bazı özellikler var. İşte iPhone ve iPad’e gelen ancak macOS’a henüz dahil edilmeyen üç önemli yazılım özelliği:
Mac’e gelmesi gereken özellikler
Apple, iOS 16 ile iPhone, ardından iPadOS 17 ile iPad için kilit ekranı özelleştirmelerini tanıttı. Kullanıcılar, bu güncellemelerle birlikte kilit ekranına özel widget’lar ekleyebilir, yazı tiplerini değiştirebilir ve ekranlarını çok daha kişisel bir hale getirebilir hale geldiler. Ancak macOS’ta bu tür bir yenilikten eser yok. macOS Sonoma ile birlikte kilit ekranında bazı tasarım değişiklikleri yapılsa da widget desteği veya yazı tipi özelleştirme gibi detaylara yer verilmedi. Apple, gelecekteki macOS güncellemelerine bu tür bir özelleştirme seçeneğini ekleyerek ekosistemle tam uyumu sağlayabilir.
iOS ve iPadOS 18 ile tanıtılan bir diğer yenilik ise uygulama ikonlarının koyu modda özelleştirilmesi ve renk tonlarının değiştirilmesi oldu. Bu özellik sayesinde kullanıcılar, cihazlarının ana ekranlarını daha kişisel bir hale getirebiliyorlar. iOS ve iPadOS, buna ek olarak, uygulama geliştiricilere kullanıcıların varsayılan ikonları kolayca değiştirmesine imkân tanıyan doğal bir destek de sunuyor. macOS üzerinde ise kullanıcılar teknik olarak simgeleri değiştirebilseler de, bu işlem iPhone ve iPad’de olduğu kadar pratik ve yaygın bir deneyim sunmuyor. Apple, bu basit ve kullanışlı özelliği macOS’a entegre edebilir ve masaüstü deneyimini bir adım daha ileriye taşıyabilir.
iPhone 17 Air, Galaxy S25 Slim’den daha ince olacak!
Son olarak, iOS 18 ve iPadOS 18 güncellemeleriyle denetim merkezi tamamen elden geçirildi ve kullanıcıların düzenleme seçenekleri büyük ölçüde genişletildi. Artık üçüncü taraf uygulamaların denetim merkezine kendi kısa yollarını eklemesine izin veriliyor ve kullanıcılar denetim merkezini istedikleri gibi yeniden düzenleyebiliyor. macOS’ta ise denetim merkezi ilk kez Big Sur ile tanıtılmış ve o zamandan beri pek de değişmemiş bir özellik olarak kalmış durumda. iOS’ta olduğu kadar kapsamlı bir özelleştirme seçeneği olmasa bile, en azından üçüncü taraf entegrasyonların eklenmesiyle macOS kullanıcılarına daha fazla kontrol sağlanabilir.
Özellikle Apple ekosistemindeki cihazların tutarlı bir deneyim sunması beklenirken, Mac’in bu gibi temel özelleştirme özelliklerinden mahrum kalması kullanıcılar için bir eksiklik yaratıyor. Bu yeniliklerin gelecekteki macOS güncellemelerine dahil edilmesi, Mac kullanıcılarının kişiselleştirme ihtiyaçlarını daha iyi karşılayabilir.
