Apple Intelligence’ın, akıllı ev teknolojisinde devrim niteliğinde bir dönemi başlatabileceği üzerinde duruluyor. Bu teknolojiyle, Apple’ın akıllı ev kameraları gibi cihazlarının satın alınmasının en büyük sebeplerinden biri olacağı, hatta uzun vadede gerçekten akıllı evler için yepyeni bir çağ başlatma potansiyeline sahip olabileceği ifade ediliyor. Ancak bu teknolojinin evlerimizi güvenle yönetecek seviyeye gelmesinin ne kadar zaman alacağı, hala belirsiz. Şu an için, Apple Intelligence’ın sadece bir kamu beta aşamasında olduğu gerçeğiyle yüzleşmek gerekiyor. Ancak uzun vadeli potansiyel, birçokları için heyecan verici.
Apple Intelligence, akıllı ev teknojisinde çığır açacak
Akıllı evlerde otomasyon, teknolojinin kalbi olarak kabul ediliyor. Ancak bazı kişiler, otomasyon olmayan bir evin “akıllı” olamayacağını savunuyor. Oysa kişisel olarak, sesli komutlarla tetiklenen sahnelerin dahi bir akıllı ev örneği olduğunu düşünüyorum. Örneğin, iş günüm bittiğinde “Oturma odası rahatla” komutunu verdiğimde, bu komut sayesinde ev ofisimdeki üç ışık kapanıyor ve oturma odasındaki dört lamba tam istediğim parlaklık ve renk sıcaklığında, rahatlatıcı bir atmosfer yaratıyor. Bu tür bir yetenek, akıllı ev teknolojisinin somut bir örneğidir. Ancak, her ne kadar sesli komutlar oldukça pratik olsa da, otomasyonun akıllı evin temel unsuru olduğunu ve otomatikleştirilebilecek her şeyin otomatikleştirilmesi gerektiğine katılıyorum.
Apple’ın HomeKit platformu, çeşitli otomasyon özelliklerine sahip ve ben de bunları günlük hayatımda sıkça kullanıyorum. Örneğin, uyandığımda yatak odamın perdeleri %30 oranında açılıyor ve yavaşça güneş ışığına maruz kalmam sağlanıyor. Ayrıca evde son çıkan kişi olduğunda, ışıklar otomatik olarak kapanıyor; geri dönen ilk kişi ışıkları açıyor. Ancak, şu anda tüm bu otomasyonları ben manuel olarak programlıyorum. Home uygulamasına, hangi cihazları kontrol etmek istediğimi, bu cihazların ne yapması gerektiğini ve ne zaman harekete geçmesi gerektiğini belirtiyorum. Bu, gayet kullanışlı olsa da, her şeyin kendi başına öğrenebilmesini istediğim bir noktaya geçmek istiyorum.
iPhone’da VPN ayarları nasıl yapılır?
Apple Intelligence, akıllı evde kendi kendine öğrenebilme yeteneği sunarak, kullanıcıların isteklerini algılayabilir. Örneğin, bir akıllı kamera, takvimimde spor salonuna gittiğimi görüp ama çanta almadığımı fark ettiğinde, sesli bir uyarı verebilir. Veya temizlikçinin evime beklenmedik bir şekilde geldiğini fark ederek, kayıt başlatabilir. Bununla birlikte, akıllı ev sistemi, her türlü davranış patternini gözlemleyerek, ne yapılması gerektiğine dair kendi otomatik süreçlerini geliştirebilir. Bu şekilde, evdeki cihazlar sürekli olarak ne tür işlemler yapması gerektiğini anlayarak, bize zahmet vermeden işleri halledebilir.
Bir akıllı evin gerçekten “akıllı” olabilmesi için, cihazların kullanıcının niyetini çözebilmesi de gerekiyor. Geliştirici Mate Marschalko, Siri’yi GPT-3 ile değiştirerek bu potansiyeli bir nebze gösterdi. Örneğin, bir kişi “uyumak istiyorum” dediğinde, sistem otomatik olarak odayı karartarak ideal ortamı yaratabiliyor. Bu, akıllı evlerin gelecekte daha fazla bağımsız işlem yapabileceği bir ilk adım olarak kabul ediliyor.
Akıllı ev teknolojisinin geniş kitlelere hitap etmesi, ancak teknoloji kendi kendini yapılandırabilir, davranışları algılayabilir ve evdeki her şeyin otomatik olarak yönetilebileceği bir noktaya geldiğinde mümkün olacak. Akıllı ev teknolojisinin herkes için erişilebilir olacağı bu dönüm noktasına, yalnızca teknoloji meraklıları değil, sıradan kullanıcılar da kolaylıkla ulaşabilecek. Bu dönüşüm, belki iki veya üç yıl içinde gerçekleşebilir, belki bir on yıl alabilir; ancak ne olursa olsun, bu geleceğin gerçekleşmesi an meselesi ve Apple’ın bu alanda öncülerden biri olacağı düşünülüyor.
