Apple, M-serisi işlemcilerinin ve şimdi de C1 hücresel modeminin lansmanından itibaren, yavaş ama emin adımlarla çip bağımsızlığına doğru ilerliyor. Şirket, yeni ev ürünleri ve iPhone 17 serisiyle birlikte, kendi Bluetooth ve Wi-Fi çözümünü geliştirmek için çalışmalarını sürdürüyor. Çipleri kendi bünyesinde üretmenin belirgin faydalarından biri, enerji verimliliğidir. Apple, Apple Silicon’u tanıttığı zaman bu konuda önemli bir adım atmıştı ve bu hafta da iPhone 16e’yi, iPhone 16’ya göre neredeyse %20 daha uzun pil ömrü sunan ilk 5G modemini tanıtarak bu stratejiyi pekiştirdi. Gelişmiş pil ömrü cazip olsa da, Apple’ın yazılım ve donanım bileşenleri üzerinde uçtan uca kontrol sağlamasının daha az belirgin fakat daha önemli faydaları var.
Apple, kendi çipleri sayesinde siber güvenliği üst düzeye çıkaracak
Apple’ın geniş ekosisteminde 2 milyardan fazla aktif cihaz bulunduğundan, burada veri gizliliği, güvenlik açıkları veya yeni tehditler hakkında haftalık olarak bilgi paylaşıyorum. Apple, üçüncü parti çiplerdeki geçmişteki güvenlik açıklarından bazı dersler çıkarmış görünüyor. 2017’de, Nitay Artenstein, Broadcom’un Wi-Fi çipseti yazılımındaki Broadpwn açığını keşfetmişti. Bu açık, bir saldırganın belirli bir mesafede kod çalıştırmasına imkan tanıyordu ve iPhone 7 gibi bir milyardan fazla Wi-Fi uyumlu cihazı etkiliyordu. 2020’de bir başka güvenlik açığı, yine Broadcom’un Wi-Fi çipsetinde bulundu ve bu durum, cihazları dinlemeye karşı savunmasız hale getirdi. Bunlar sadece Wi-Fi çipleriyle ilgiliydi…
Buradaki korkutucu kısmı ise, güvenlik açığının ne kadar süreyle fark edilmeden var olduğu ve bunun ardından bir yamanın ne kadar sürede yayınlandığıdır. İyi niyetli kişilerin açığı keşfetmesi umut edilir, ancak yukarıdaki örneklerde, açıkların bildirilmesi ile yamaların yayınlanması arasında aylar geçmişti. Apple’ın kendi ürettiği bileşenler de kusursuz değil, fakat iç bünyedeki donanım ve yazılım ekiplerinin yakın iş birliği sayesinde, teorik olarak üçüncü parti firmaların yanıtını beklemeden daha hızlı bir müdahale süresi sunulabilir. Apple, bir Rapid Security Response (Hızlı Güvenlik Yanıtı) başlatarak, bu açığı anında dünya çapında milyarlarca cihazda gece boyunca düzeltebilir.
iPhone 17 serisi, OLED ekranıyla çığır açabilir!
Bir diğer önemli fayda ise tedarik zincirinde yatıyor. Son yıllarda, tedarikçi ve satıcıların hedef alındığı tedarik zinciri saldırılarının arttığı gözlemleniyor. 20 Nisan 2021’de Apple’ın ‘Spring Loaded’ etkinliği sırasında, REvil fidye yazılımı grubu, Apple’ın Tayvan’daki ana müteahhidi Quanta Computer’a sızdıklarını ve gelecek ürünlere ait olabilecek, MacBook tasarımları dahil olmak üzere şemalar ele geçirdiklerini iddia etti. Apple gibi firmalar, en zayıf halkasına kadar güçlüdür.
Eğer bir tedarikçi ihlal edilirse, kurumsal güvenlik önlemlerinin ne kadar iyi olduğu önemli olmaz. Apple için, küresel bir çip üreticileri ve bileşen tedarikçileri ağına (Broadcom, Qualcomm gibi) dayanan bir şirket olarak, bu ciddi bir güvenlik endişesi oluşturuyor. Kendi çiplerini geliştirmesi, şirketin maruz kaldığı riskleri minimize etmesine ve tehdit olasılıklarını azaltmasına olanak tanıyabilir.
